Kedi Nefesim
Siyahlar içinde dolaşıyor kedi gibi nefesler
Dokunacak yürek yalayacak yüz arıyor Demir parmak ardındaki kirli vijdanlarda Ve tavanı puslu tütün kokulu hücrenin İspirto ocağında çay buharı insan teriyle öp/üşür Her kuytu memleket piç doğurur varoşlarına Kimi kilim tezgahında nakış işler örgüleriyle sevdasına Kimide dut ağacının bam teline dokunur sabır/sızıca Cam kenarında hasretleri boncuk yapar sabırla biri Yahut dalar uzaklara kız kulesine çay ısmarlar üsküdar’dan Şair olur Us’um şiir hatları vapuruna binip b/inip Firar eder her gece boğazın sefasına kapılır Ve ma/pustur aslında hep dört duvarda Ki havalandırmada başlar arşınla okka’nın adım savaşı Gardiyan Rıza’nın düdüğü dem vurur geceye Ötede horultusuna tempo tutar pos bıyıkları pala dayının Bir senfoni seranadına şeflik eder kedi nefesim siyahide Bastıkça karbonatlı çayı dudaktan yudum yudum Ber/ilerden yanık özlem türküleri çığırtkanca kol gezer Bedeviyim An’ı çölün kızğın Har’ını içimde y/akarım İmamı firar kehribarın kırılınca pamuk ipliği karanlıkta An’da ruh tek beden ise çoktur dili korkakça Lâl olur |