Muhtıra
Muhtıra
trak trak... tespihsiz voltanın tadi kadardı ve yüreği güveli cümlelerin uğrak yeri yüzlerde aynı umutsuzluk dizlerde farklı güç ayda bir kere gitmek için kasabaya ya da yılda bir doktora köylü amca öyle dedi... bunun neresi kıraat muhabbet kerhane keyfinde takılı nakarat anlat babam anlat yüzler aynı yüz dizler genelde titrek genç kalmadı ki biri düşse tutup kaldıracak trak trak... cigarasız voltanın sonu belliydi ve tespih semtini unutmuş sokak kadar anlatımsız anlatımsız diyorum çıkış yolu arayanlaradır siyaset yıllardır düşe kalka ayakta kalmaya çalışan cümle özneli bir işve, şuh bir hatun özleyen kekeme der ki gı gı gıcırdatma masayı bu bu bu anladık kardeş burası kıraat yeri ama, dengi şivesiz bir efsane bir dilim simide satarım tüm siyasetimi alma, aldırma pahalıdır düşüm, alanı az talan karışmış çocukluk hatıralarıma futbol oynayacak alanı yok kriko destekli hikayeler anlatan adama bak yalan gırla ama kurban olduğum argosuna, alıcıyım sen hiç istanbul’a gittin mi amca şu resimdeki kızkulesi varya ölmeden önce gör mutlaka trak trak... çayla sonlanmayacak voltanın baldırına tüküreyim üstelik ucuzda çünkü su ucuzmuş buralarda dostluk mecburen pahalı ama bayramlarda paralı, kalabalık olurmuşta dedelerin torun yolu beklemeleri bile monoton kadınlarını sevmeleri gibi el ele gezen yokmuş, koluna giren bile adamların işi çokmuş sabah kahvehane, öğlen kahvehane, akşam kahvehane sarıkıza ayşe nene bakıyormuş sarıkız mehmet amcaya bakıp bakıp acıyormuş o görmüş kilitbahirin heybetini getirilirken mehmet amca bu şehirde doğmuşta şehir ona uzakmış ayşe nene kadarcık oysa tüm efsanelerini döksen kalıba kalıbımı basarım ki kasıt yok çıkışlarımda ya rab... hep bu köyde kalsaydım umarsız olabilirmiydim bu kadar mutlu olabilirmiydim göremediklerimden ya siyasetçi ah bir çoban olsaydım sadece salımı serbest meraları ezberleyen ne bileyim iki sütûnun* ne işe yaradığını bilmeyen trak trak... bu nasıl volta amca ya tespih yok, çay söylemiyorsun üstelik babamı dövmeye kalkıyorsun seni meydana asarım da şiirde daha iyi sallanıyorsun * bknz - jakin boaz Ali Aydoğdu |
gurbet melegi