Güneşin şavkı gözlerine el uzattığında, Balköpüğü hüznü kucakladı, yüreği Yeşilin muradına sarınmıştı gövdesi, Sevdanın teğelindeyken ipliği, İğnedenlik niyetindeydi kalbi. Yamacındaki ağacına ilmekleri atarken Sevda dokumaya hazır, Kim bilir kaç meyve düşecekti Dallarından ortalığa Taşkın ve ağır ağır … Sarı, beyaz nilüferler, Kökleriyle sımsıkı sarılacaktı Derinlerindeki toprağa. Sarmaşığının sarmalında çıkış arayacaktı gece Doğmamış gün ışığına … Zaman döngüsünün eski usul, Çıngırakları duyulduğunda, Umudun ah çekişleriyle Küreklere asılacaktı Nevbahar. Bir baykuşun sesinde, Bal, köpüğüne sarılacaktı, Tedirgin ve doyasıya … Mayıs / 2013 Z.Y
ne güzeldi kelimelerinizi solumak...
çokça tebrikler ve sevgiler şair...