BANA SOR BANA!..
Dün gece açtığın gönül yarası;
Nasıl kanar nasıl bana sor bana… Gözümün önünde şu koca şehir… Nasıl yanar nasıl bana sor bana… Hasretmiş ölümün dul kalan eşi; Gönül mahkûmları bilmez güneşi; Vedayla küllenen aşkın ateşi; Nasıl söner nasıl bana sor bana… Çekemem çek deme artık nazını; Duyması kahırdır canım sözünü; Gidenler son defa bakıp yüzünü; Nasıl döner nasıl bana sor bana… Kimseyi kimsesiz koymasın Allah; Satırbaşı sabır bitişler eyvah; Vefasız adını dilim her sabah; Nasıl anar nasıl bana sor bana… Kirpiğimde bekler sonsuz sızılar; Kader defterinde kara yazılar; Koynumda yatarken türlü acılar; Nasıl diner nasıl bana sor bana… Başımda uçuyor hicran kuşları; Nedamet rüzgârı eğer başları; Yanaktan süzülen kahır yaşları; Nasıl iner nasıl bana sor bana… Ali ALTINLI – 10/05/2013 Saat: 12:33 |
Oldukça etkili dizelerdi.
Tebriklerim ve saygılarımla.