Ayrıldık işte, ayrıldık biz…Sorma arkadaş Sorma bana hiç bir şey, Nedir Ne değildir? Nasıl bir şeydir? O can bildiğin candan vazgeçmek, İki yana yırtılırken göğüs kafesin, Alnının şakağından vurulurken aşk, Ecele boyun eğer gibi… Bir haksızlığa, Bir kahpeliğe, Birde ihanet ve nankörlüğe yenilerek, Bir yüreğe asılır gibi, Vuslata sırtımızı dönerek, Cehennem gibi bir yola girdik Ve.. Ayrıldık işte, ayrıldık biz… Omuzdan kopan baş gibi, Gözden akan yaş gibi Kırılan bir taş gibi, Ayrıldık işte, ayrıldık biz Dilde uçan söz gibi Geride kalan iz gibi Ortaya saçılan giz gibi Ayrıldık işte, ayrıldık biz… Kında çıkan bıçak gibi Kangren olmuş bacak gibi Deprem vurmuş toprak gibi Ayrıldık işte, ayrıldık biz… Sorma arkadaş, Sorma bana hiç bir şey, Nedir Ne değildir? Ne işe yarar Bu ayrılık denen zıkkım. Bu yürek onda atarken Her şeyde o varken Her yer o kokarken Herkes ona benzerken Sorma, sorma nasıl ayrılır insan? Yer nasıl yarılıyorsa öyle Dağ nasıl devriliyorsa öyle Kol gövdeden nasıl kopuyorsa öyle Alemi sırtlanır gibi Bir volkana yaslanır gibi Birde ölümü, Ant olsun ki, ölümü kıskanır gibi Ayrıldık işte, ayrıldık biz… Birde… Bu zulmü, Bu yenilgiyi, Bu hüznü, Ve bu taş gibi yüreklerimizle, Dar ağacına gider gibi Yüreğimize kilitleyip ayrılığı, Ölüm busesini kendimize yakıştırarak, İki yabancı gibi, İki yalancı gibi, İki şuursuz gibi, Tıpkı iki düşman gibi, Kapatıp gözlerimizi, sonsuza dek, Ayrıldık işte, ayrıldık biz… Celal Şahbaz (Yorgunkalem) |
kutluyorum kaleminizi saygılarımla