İkrâr
Zemheriydi o kudret kuruyup solgunlaşan
Cemre’nin düşlerinde dolaşan faraziyim Sıkıca kundaklanmış, kâbusum olgunlaşan Ölümün döşeğinde, sallanan bir maziyim . Sesini duymak için yarlara haykırmalı Nefsin eline bir haz, arzuya tatmin gerek Öyle yüksek ki doruk lav olup fışkırmalı Dişleri panzehirli, yediemin engerek . Alelâdeyle yanar ateşine yanmayan Geceler kara değil parlayan ihtişam ak Dayanmaya gücüm yok soydu her yanım âyan Günah mı bilmiyorum ya Rabb; anı yaşamak . Yastık yaptım ruhunu başıma dayamalık Melekeler doğup da ölmekten usanmıyor Dişilerin açtığı süren davaya mâlik İçilesi bûseler kanmadan susanmıyor . Bir ay gibi parlıyan, kuytunun uzağında Devşirme değil Yoksul, silsileden cetbecet Çırpınan isyan halim, can tahaffuz ağında İmzalamış yaradan, binlerce dâne hüccet . İkrar : Tanıma labul etme, boyun bükme.... Efsus :: Yazık, eyvah. Cetbecet :: Atalardan beri, soyca Hüccet ::1 : Belgit. 2. Tanıt: “Herkes hücceti imzalamak için birbirini çiğnemeye başladı. EROL URAZ dostumun yorumudur.. Aslında şiirlere sesli yorumlar da ekleyebilmeli okuyucular. Şimdi bu şiirin bana hissettirdiklerini elimden geldiğince ve aklım erdiğince yazmam gerekecek ama olsun yazacağım. Dostum, üstadım her zamanki gibi tasavvufa girmiş, hatta ince ince vahdet-i vücut felsefesini işlemiş… Gerçekten dehşet ifadeler var. Mesela İnsanın kanını donduran kudreti, zemheri diye tarifleyip, cemrenin düşlerinde dolaşan bir farazi olmak… Yarından sonraki kâbusu düşünüp ölüm döşeğinde bir mazi olmak. Umudun bittiği yer… Devam etmiş sonra, eğer senin aşkınla yanmıyorsa insan, yandım sanır sadece demiş. Çünkü senin aşkınla yanan için, gece karanlık değil tüm ihtişamıyla ak tır ve ya Rabb bu parlaklık içerisinde yok oldum, günah mıdır bu anı yaşamak bilmiyorum demiş. Yastık yaptım ruhumu… lafa bak ya, çok zaman değil, uyanıp başımı kaldıracağım, ruhumdan ayrılacak… Bir ay gibi parlayan kuytunun uzağında… Sanki viraneler içinde defineler var der gibi. Hor bakma, devşirme değilim, atalardan ademim, yoksul geldimsadece yaratan binlerce dâne bahşetmiş, söz vermiş bir dönemlik ikram diye. Yani yoksulluğum yoksulluktan değil, yokluğumdandır demiş… İşte böyle. Dostum derdini çok güzel anlatıyorsun vesselam. Erol URAZ. tarafından 4/22/2013 7:08:05 PM zamanında düzenlenmiştir |