HİCRAN
………………… Çocukluğum
………………… Kısa pantolonlu ………………… Temiz gülüşlü çocuk ………………… Elinde sapan ………………… Çalıkuşlarının sessizliğini ………………… Serçe çığırtkanlıklarıyla bozan ………………… Kızıldır artık orman ………………… Feronia’yanın hali harap, hali duman ………………… Ve farkında olmaksızın ………………… İlk satırları yazılan bir roman çocukluğum… ………………… Ali ASAFOĞULLARI **** Karalar süzülürken sineye Hicran dokur bütün harfler heceye Ay küskün geceye Helale karışan haramlar Deliksiz bir uykuda madamlarla adamlar Sahte başroller Başıboş artistler, liboş jönler Ve rezil bir sahne Figür olmaktan öteye geçemeyen Zavallı figüranlar Üç maymun ne ola ki Üç öküz oynayanlar Yalanlar ve dolanlar Bir yanda gülüp keyif çatanlar Diğer yanda gözleri nem dolanlar Yazık ki Mahşere kaldı uyanmalar ….. Sesler duyulur Neccar’ın yamacından İnleye inleye ağlar bu şehir Damlara düşer damlalar Asi’liğine karışır nehrin Ve caddelere Kentin atardamarlarından kan damlar Aynalar… Ah ! Aynalar… Dünkü çocukluğumla Giden gençliğim Buğulu bir camda, yan yanalar… Antakya, 07 Eylül 2011 Ali ASAFOĞULLARI |
çocukluğum demek; BABAM , BABAM, BABAM, ANNEM, ANNEM, ANNEM
ah....
keşke hiç büyümeseydik....
Ali
teşekkür ederim şiire kendimce
çok hemde..
saygı dua ile...