Tükendi
Çemkirip dursun itler, köşelerde beklesin,
Köpeklere verecek yalımız bitti bizim. Efendiler toplanıp soysuzları aklasın, Kahpeye uzatacak dalımız bitti bizim. Hoş üsluba aldanıp boş laflara kanarak, Çile ile yoğrulup, köşe bucak yanarak, Gözyaşı katığına kuru ekmek banarak Şimşir tarak görecek kelimiz bitti bizim. Yükleri kaldıracak, kol bacakla bel yoktur, Zındığa uzatacak, diken ile gül yoktur, Saban yaba, araba, bekleyecek hal yoktur, Harmanlar savuracak yelimiz bitti bizim. Boşuna beklemeyin huzuru, rehaveti İnsan için beslenen duyguyu merhameti, Sizler de çekin artık sırtımdaki zahmeti, Ağızlara sürecek balımız bitti bizim. Eş başkanlar eşleşti, İmralı’da her dilde, Gözyaşları toplandı bir yamalı mendilde, İttifaklar kuruldu, yıkım adlı Kandilde Bunları süpürecek çalımız bitti bizim. İncitmekten çekinip, korkar iken üzmekten Kâğıt kalem tükendi karalayıp yazmaktan, Yıllar yılı sakındık, aramızı bozmaktan, Tatlı sözler diyecek dilimiz bitti bizim. Teröre bulaşanı zihinlerde pişirin, Gövdeye yük olanı, acımayın düşürün, Leşlerini savurup bir çukura aşırın, Omuzlarda taşınan salımız bitti bizim. |