Uzak Dur
Dinle oğul artık geldi sırası,
Görüntüsü cazip daldan uzak dur. Birleşmez geceyle günün arası, Menzili belirsiz yoldan uzak dur. Sözü dik olsa da kendi eğilen, En küçük rüzgârda birden dağılan, Masum görünerek yere yığılan, Gülerek sırnaşan kuldan uzak dur. Kükreyip coşarak dağları aşan, Bentleri yıkarak her yana taşan, Gözyaşı dökerken aniden coşan, Yönünü bilmeyen selden uzak dur. Binmeden incele, elinle yokla, Ağırlık koyarak bir süre bekle Metaneti koru, sabırı ekle, Dibi delik ise saldan uzak dur. Gerçekse dostuna ne küs ne darıl, Kucaklaş kaçmadan özünde karıl, Yaprak gibi düşme köküne sarıl, Türlü yandan esen yelden uzak dur. Görüntü cazipse seni çekerse, Kenara yaslanıp boynun bükerse, Masum kılığında yaşlar dökerse, Sakın! aslı zehir dilden uzak dur. Renkleri içine huzur verse de, Kokusu her yerden yüze vursa da, Herkes ayrı baksa ayrı görse de, Arısı çok olan gülden uzak dur. |