cenazeher cenaze tabutunda bir ülkeyi götürüyor önder otçu’ya yok yoksuldu annesi, kardeşi, kimi varsa yoksuldu öldürdüğünün altında, kaysa denizi mezar edecek dağlar üstüne bir kürek toprağı yoktu öldürüldü kurşun kanından okudu adresini dört nala ölüme giden bir ata ayağından bağlandı annesi ve kardeşi, kimi kimsesi sonra kireçlenmiş tahtalara sarıldı kireçlenmiş tabut kanlı bir sancağa içinde kırık gücenik bir dal gibi duruyordu anne yanık... baba ezik... kardeş eğik bir dal gökyüzü dokunsa kök salacaktı yeniden kırık dal ... ve daha çok ölüm için köpürdü karada kara bir deniz gibi dalgalanan kalabalık yollar kesildi ölüye saygı diye diriler, üç dakika saygı kadar diri değildi her cenaze tabutunda bir halkı götürüyor burda ağlayacağım komutan burda yetimi olacağım ölen askerin yarım kalmış karısı canlı mayın anası ağladıkça kini dökülen kardeş ülkesi olacağım bayrağı üzgün burda ağlayacağım hey, kod adı şer* burda kod adım aşitî, helbest* burda bir gözüm cuma annesi fatih’te iki rekât namazda ağlar bir gözüm cumartesi sonra pera’da efkâr değil bu dışavurumu aczimin zehri gözlerimden akıtmak için dokunmayın pazarsız ağlayacağım burda ölecek, sonra ablam olacağım burda ölecek, sonra oğlum bir türküm kocatepe’de içimde aykırı sloganlar bir kürdüm cenazesiz yas evinde içimde sıradağlar burda duvar, şurda duvar, orda duvarlar artık bir museviyim gülmeye başladım bir iseviyim artık vurmaya kısasa kısas; savaşa barış, muhammediyim her cenaze tabutunda bir dünyayı götürüyor her cenaze bir ülkenin gözyaşıyla yıkanıyor ağladık boğulsun diye yüreği kanında gömülüler açılır diye kör gözler, ağladık kör olduk gözyaşımız bin yıla yeter ağıt deniz yükseltti, nerdeyse tufan belki deniz ağladı tufana anadolu batmaz gemidir sisini dağıtır mı gözyaşı gülmeye giden rüzgârsız yolun sisini dağıtır mı yas dağılsın yeter ağladık ey apoletli apoletsiz komutan ey kadim dostluk ey bu toprağın yarattığı yaratan sıfatlı “halk” ey sıcak deniz, ey koyu ırmak ey tükenen canlı, çekilen kan, sönen fer ey acıları teriyle atan ruh gibi yürüyen kalabalık bu coğrafyanın aldığı almadığı her şey ve siz dağlar gibi yazmadıklarım: barış için... jı bo yekitî...jı bo helbest* gelecek tam karşınızda tekmil bekliyor -içtimaa ! kan grubumuz tutmayacak artık vampirlerle ömer faruk hatipoğlu (ateşi utandıran yangın, 2006) *şer : savaş, kavga / aşitî: barış / helbest : şiir / yekitî :birlik / jı bo yekitî : birlik için / jı bo helbest : şiir için |