hasretin savurdu köpüğünü
kokuna sarılıp uyudum
anne isli buğulu camlara sületin düşmüş resmini çizdi sızılar asılı kaldı gözlerim bulutların tavanına yağmurlar ağladı gözlerime hasretin çığlığı çarptı rüzgarın kayada çarpan ıslığına güneş utandı garipliğimden akşam karanlığının ardına saklandı tek söz söylemeden güne hasretin savurdu köpüğünü denizlerde yaşamlardan arda kalan yanlızlık biner boynuma tek tek uzar anlar zaman bitmez yanlız kaldığında sarılırım kokuna dalar giderim isli buğulu camlara düşmüş sületine benim düşlerime talip olurmusun ince ince garip sızılar anlamsız okunmuyor siyah yazılar silindi kendiliğinden dizedeki mısralar |