ALTIN KAFES
Yağışlar bir bir bıçak
Deliyorlar şemsiyemi Yüreğimde son bulacak Kızılca kıyametin fethi Son bulacak Devrilecek bir bir zirveleri Bendimin uçsuz bucaksız bedevisi Benden mahşerde hesap soracak Hangi yana gitsem bir kusur karşımda Pis pis sırıtıyor yastığımın başında Hey! yokmu bana hiç bir mazinin mezar taşında Titreyen avuçlarını gözyaşları ile yıkayan hint fakiri bir garip. Zenginlik ahırı yanarken boncuk boncuk titreyen küheylan Heyelan Omzumun tepelerinde yükselen tek ay ışığı Ve sen özlenen baharımın efkar-ı ummana batmış kızıl katışığı. Perdelerin içine hapsolan bir şehir Ne yana gitsem İsa’nın gamlı haçını sinemde taşırım Ben saadete ermemiş eremez ,padişahı halden bilmez,helal,haram karıştıran bir vezir Nasıl bir imparatorluk bre,Nasıl bir taht,ya da bir fare deliği,rezil! Ah yağmur yağıyor anneciğim Kayboluyor karanlıklar içinde tüm sevdiklerim Şair şerefiyle gömülür Hicran uluyan köpekler etrafımı sarmışken,kılıcımın şavkında sevişiyor melunlar! |