Agazadem
Agazadem
Ay şuâ gecede yıldız üşürken Güneş şafaklardan derman oldu gel Ayrılıgı demle vurup deşerken Gelmedin hayli bir zaman oldu gel Agazadem yandım iz peşindeyim Bulmaca misali çöz düşündeyim Baharlarım bitti yaz kışındayım Yüreğim inliyor keman oldu gel Nice vasf ideyim gayrı yoruldum Dizlerine çöküp kadem sarıldım Bir selamın gelmez sana darıldım Düştüm kör kuyuya duman oldu gel Mecnun veş hare yaktın gülünü Dehre revan oldu versen elini Ey bir vefa çöller anlar halını Leylasız sahralar umman oldu gel Haruni canından cefa eyledi Lütfuna şad edip vefa eyledi Vahde ömrüm valla sefa eyledi Dillere dökülmüş güman oldu gel Harun yıldırım vasf ( sıfat hal ) veş ( peri gibi ) hare ( dalgalı görünen ) güman ( şüpe ) vahde ( yalnızlık teklik ) şua ( ışın ) |