Uzun Vadede Bir Yıkılış...
Benden gidebilmişliğinin sevincini sil yüzünden.
Baktığımda göremeyecek olsam da seni karşımda, bilmekte istemiyorum, Kendime "Acaba?" diye sormakta. Övünç duyduğun gidişlerin bir dirilişi uzun vadede yıkmaktır. Uzun vadede sana yıkılmak. En çok sana öldüm ben, ölmeyi hiç bu kadar sevmezken. Henüz büyümedim ben ve daha bir şey görmediniz siz. Dahası, dahasını görebilecek kadar bile ömrünüz olmayabilir hayatımda, Kalışlarınız nihayetsiz. Geçtiğimiz günlerden geçmedik biz. Ve geçemedik birbirimizden. Zaman geçti önce benden, Sonra sen geçtin birkaç sefer boyunca hemde boylu boyunca. Ve en son vazgeçti benliğim kendimden. Ben geçemedim hiçbir vaz’dan ve senden. Kimliğim, kim olduğumu apaçık koymuyor ortaya, çevirene; "Ben ondan kopan bir parçayım sadece. Adım yok ve aslında bende yokum uzun süredir." diyorum, bırakıyorlar. Sonra kısık bir sesle "Yazık" diyorlar. Yazık! Ne ara yazık oldu bana diye düşünüyorum. En son senden kazık yiyordum. Nasıl yazık olur bana, nasıl? Uzun vadede bir yıkılıştı bu. Peşinat kabul etmeyen bir yıkılış. Taksite boyun eğmeyen. Sen olarak öde borcunu, bende kurtulayım sende. Faize yatırma kendini, daha fazla borca girme. Ödeyemezsin aşkımı, demedi deme. ATM bulunmaz gönlümde. Menkul Aşklar Borsası da yok yürürlüğümde. Bir "Sen Banka"m var ona da düzenli olarak gözyaşı yatırılıyor. Gözlerime gecenin mavisi tadında mor halkalar uzanıyor. Günde bir iki kere havale ediliyorum bir senden başka bir sene, Benden bir şey tükenmiyor. Bir türlü bitmiyorum. Bin bir türlü hale giriyorum, bitemiyorum. Sonra Allah’a havale ediyorum kendimi, ne halim varsa görüyorum. Gözlerim susuyor uyumaya, biraz sen içiriyorum, geçiyor. Zayıf yanlarım üşüyor, biraz sen giyiyorum, geçiyor. Ellerim sarıyor olmayan varlığının boşluğunu, biraz sen hayal ediyorum, geçiyor. Bir yıkılıştı bu, artık vadesi olmayan. Ne gözlerin mecali var yol gözlemeye, ne de kelimelerin mecali var birbirlerine eşlik etmeye. Tıpkı benim eşlik edemediğim gibi senden başka hiçbir değişikliğe. Aysun ÖZER |