TABUTUM GİDERKEN GÜLLER ATILACAK GÖNÜLLERDENZamanın bir köşesinde Bir gün duygularımı bıraktım Bırakmam gerekiyormuş Köşelerine çarpınca dünyanın Uçları kırıldı, ufalandı sivrilikleri Halbuki benmişim uçları sivri olan Törpülenmeliymişim zamana uyuncaya dek Sevenler bırak böyle sevsinler di beni Olduğum gibi, olmam gerektiği gibi Hep sevgiden bahsedilirdi halbuki durmaksızın Aşktan,kardeşlikten,barıştan bahsedilirdi. Sanki gelecekte doğacaklar Hep baharları mı görecekler Hasret duymayacaklar mı onlar Benim yitik sevdalarıma Karakışta donma tehlikesi beklemeyecek mi onları Çöplüklerden ekmek parçaları toplamayacaklar mı onlar Anneler taşımayacaklar mı sırtlarında İki büklüm oldukları halde bebeklerini Ve bebekler ağızlarında parmaklarını Emmeyecekler mi? Kurumuş toprakların Hasret kaldığı kar sularını Acımasız vahşiliklerin Düşüncelerimi Emdiği gibi Firarımı verip ayrılarak gideceğim Mevsimlerinden baharları Ağaçlarından çiçekleri koparılmış Bu dünyadan Ayrılıp gideceğim Ardımda dondurucu soğuk yazlar Kavurucu sıcaklar yaşanan Karakışlar bırakarak Çekip gideceğim bir gün Ansızın aranızdan Belki sala verilecek giderken ötelere Sonra da er kişi niyetine diyerek Namazıma duracaklar Orta yerde imam İçi boş tabutumun gerisinde Sevdiğim insanlar Selam verecekler bir sağa Bir de sola Dar-ı dünyadan, dar-ı ukbaya Bir kişi daha göçtü diyecekler Bizlerde bu hal ile hallendiğimizde Diye devam edecek imam. Nasıl bilirdiniz diyecek sonra Ardından ruhumun sükunu için Fatiha isteyecekler dostlardan, ahbaplardan Ve musalla taşından ilk önce Dört dostum omuzlayacak tabutumu Mezarlığa doğru yola çıkılacak Ağır ağır hüzünle Gözyaşı dolu yüzlerle yürünecek Balkon kapıları, pencereler açılacak Ve tabutuma Güller atılacak gönüllerden Ne kadar da hafifmiş zavallı Yok muydu acaba dünyada üç beş parça Malı mülkü diyecekler Mezarıma taşıyıncaya kadar Belki de yorulamayacaklar bile. Bilmiyorlar mı ki Sevgileri çalınmış Sevdaları elinden alınmış Yüreği celladın elinde Duyguları yerinden sökülmüş Tüm güzellikleri zamanın bir yerinde Zindan buzluklarında dondurulmuş garibin Ağırlığı mı olurmuş Bu dünyada Ağırlığı mı olurmuş... Faruk ANBARCIOĞLU |
Belki sala verilecek giderken ötelere
Sonra da er kişi niyetine diyerek
Namazıma duracaklar
Orta yerde imam
İçi boş tabutumun gerisinde
Sevdiğim insanlar
Selam verecekler bir sağa
Bir de sola
Dar-ı dünyadan, dar-ı ukbaya
Bir kişi daha göçtü diyecekler
Bizlerde bu hal ile hallendiğimizde
Diye devam edecek imam.
Nasıl bilirdiniz diyecek sonra
Ardından ruhumun sükunu için
Fatiha isteyecekler dostlardan, ahbaplardan
Ve musalla taşından ilk önce
Dört dostum omuzlayacak tabutumu
Mezarlığa doğru yola çıkılacak
Ağır ağır hüzünle
Gözyaşı dolu yüzlerle yürünecek
Balkon kapıları, pencereler açılacak
Ve tabutuma
Güller atılacak gönüllerden
Hürmetlerimi sunuyorum Muhterem Kardeşime...