Sen GİTTİN Ya ...
Sen gittin ya ...
Tüm renkler, üzerime libas diye biçildi, dikildi , ve giydirildi ... Ayrılık terzileri tarafından ... Sen anlamadın ama ; sen giderken, ben bütün beceriksiz halimle oturup, bir bankta saatlerce ağladım ... Artık yoksun ya, ben bu yosun kokan sahilde, Aşk yaşayan tüm sevgililere sataşırım, küfrederim, sarhoşluğumla ... Ayaklarıma çelmeler takarım, düşerim, dizlerimi parçalarım, oturup annemin dizleri dibine hıçkıra hıçkıra ağladım ... Seni bilmem ama, Annem de sıkıldı gözyaşlarımdan artık ... Sen gittin ya ... Kimseye bakmadan yürürüm kaldırım taşlarında, ciğerlerime hapsederim cigaramın dumanını, çığlıklarımı sokak ortalarına bırakırım, avaz avaz adını haykırırım bu İstanbul’a .. Sen gittin ya; her gece katili olurum, çocuksu düşlerimin ... Yüreğimde ne varsa çıkarıp atarım , sökerim yaralarımın dikişlerini, kabuklarınıda kaldırıp kanatırım ... Sen gittin ya ... Yarasalar gibi dolaşır oldum ... Uyumayı da senin beni unuttuğun kadar unuttum ... Uyumadan önce birbirimize telefondan yazdığımız mesajlar geliyor aklıma , Uyudun mu ? Canım derdin; Bense:Sen gözünü kapatmadan bu gözler kapanmaz, haram ve yasak, derdim ... Bir kez daha söylerdin ne denli sevdiğini ... Ellerimizde telefonların sesi kesilene dek , birbirimize çağrı atardık ... Ve anlardık karşılık gelmediğinde uyuduğumuzu ... Peki sen olsan yerimde , Beklermiydin beni, her sabah elinde papatyalar la otobüs duraklarında ? Yağmurlar altında sokağımda nöbet tutarmıydın ? Eline ucuz bir bira alıp, avazın çıktığı kadar beni sevdiğini haykırırmıydın ? Yapmazdın, yapamazdın demi ... ? Sen gittin ya ... Şimdi kim mesajlar çekecek, bana gece yarıları ? Kim ne kadar sevdiğimi, dudaklarımdan dökülecek sözlerde arayacak ? Kabir meleklerinin suali gibi kim sorular soracak ? Sevgimi ,ve ne denli büyük olduğunu ? Kim tutacak anne şefkatiyle ellerimi artık ? Kim ellerim üşüdüğünde nefesiyle ısıtmak için çabalayacak ? Biliyorum ... Artık kimseler bunları yaşatmayacak bana ... Sen gittin ya ... Kurşunlar sıkarım senli tüm hayallerime ... Gökyüzüne ellerimi kaldırıp bir dua sıkarım, yalvarırım Tanrı’ma ... Senin gelmediğin hergün, benim hayallerim biraz daha küçülecek ... Sonra; Ben gibi, şiirlerim gibi, hayatım gibi, günbe gün bitecek, tükenecek ... Sen gittin ya ... |