Anadolu’da yaşayıp da bilmeyen yoktur Toprakla uğraşanın hem gözü hem de karnı toktur Bilmez helale haram katmayı, İsterler ki helâlinden yedirsinler her lokmayı…
Ayağında lastik çizmeler, arada bir Sert gelen anız kökleri hem çizmeyi Hem de ayağını deler geçer Bir küfür sallardı en alasından ama Anıza değil, lastiği bu kadar dayanıksız yapana…
Taa 1960 larda başlamış derler Haram helal karışmaya, Birde su katmak pişmiş aşa, Sonraları hepinizin bildiği gibi Benim babamda çiftçiydi Ve buğday tarlalarının efendisiydi…
Sigara pek az bulunurdu, tütün ekerdi Deli tütün derdi babam, her soluk alışında Halt etmiş Vapurdumanı, Deli tütünden çıkan dumanın yanında…
Kimse içmezdi ama bir şişe rakı bulunurdu nedense, Anamın çeyiz sandığının bir köşesinde Yaraya, bereye birde diş ağrısına iyi gelir diye Tek lüksü, arada bir ilçeden aldırdığı Romanları okutmaktı benden büyüklere…
Hatırlıyorum, harman markalı bir sigara içerdi arada Biz içindeki parlak kâğıtlardan küpe yapar Takardık kulaklarımıza, Karton kabını da bilezik, kollarımıza…
Ceplerinden tütün kırıntıları çıkardı, Birde harman zamanı kuytulara ilişen Başakların kılçıkları, çizmelerinden toprak Kasketindense, ağaç dallarından düşen yaprak…
Çocuktuk, çok mutluyduk, ne alınırsa İtirazımız olmaz baş göz üstüne kabulümüzdü. Çünkü bizim babamız alın teriyle kazanırdı her kuruşu. Benim babam gibi her baba milletin efendisiydi…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Benim Babam şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Benim Babam şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yetmişli yıllarda, öküzlerimizi yayarken firezde(anız), çocuktuk ve çorapsızdı ayaklarımız..Ve dolaşırken sap batardı ayaklarımıza..Daha dün gibi anımsarım.. O yıllara gidip geldim şimdi..Yüreğinize sağlık hemşehirlim..Saygılarımla..
Hatırlıyorum, harman markalı bir sigara içerdi arada Biz içindeki parlak kâğıtlardan küpe yapar Takardık kulaklarımıza, Karton kabını da bilezik, kollarımıza…
Ceplerinden tütün kırıntıları çıkardı, Birde harman zamanı kuytulara ilişen Başakların kılçıkları, çizmelerinden toprak Kasketindense, ağaç dallarından düşen yaprak…
Çocuktuk, çok mutluyduk, ne alınırsa İtirazımız olmaz baş göz üstüne kabulümüzdü. Çünkü bizim babamız alın teriyle kazanırdı her kuruşu. Benim babam gibi her baba milletin efendisiydi…
GÖNÜL DOSTU İNSAN GÜNAYDIN ; ŞAİRİN KİŞİLİĞİ VE KALEMİ KADAR KATIKSIZ ,YALIN , GERÇEKTEN HARİKA BİR ANLATIMDI..ÖZELLİKLE BİZ VE BİZDEN ÖNCEKİ KUŞAĞIN ,ŞİMDİKİ SÜSLÜ PÜSLÜ İLGİSİ OLMAYAN HER RENGİ İÇİNDE BARINDIRAN BİR HAYATA İNAT SİYSAH-BEYAZ RESMİDİ ÇİZLEN..ŞİMDİKİ NESİL NE ANLATACAK ÇOCUKLARINA MERAK EDİYORUM..YİNE GÜZEL VEDE ANLAM YÜKLÜ BİR DUYGU PAYLAŞIMIYDI .... YÜREĞİNİZ VEDE KALEMİNİZ DERT GÖRMESİN..YÜREKTEN KUTLARIM ..EMEĞİNİZE SAĞLIK . SELAM VE SAYGIMLA
Anadolu’da yaşayıp da bilmeyen yoktur Toprakla uğraşanın hem gözü hem de karnı toktur Bilmez helale haram katmayı, İster ki en helâlinden yesin her lokmayı…
çok güzel dizeler zevkle okudum haz aldım .Anadoluda insanlar eskiden baba dedimi şöyle bir düşünürdü.Ağırlığı vardı evde büyüğün küçüğü sevdiği ama belli etmediği,Küçüğün büyüğe saygısı başka olurdu.Şimdilerde o babaları arar olduk .DEğerli arkadaşım ne de güzel anlatmışın babanı.Yaşıyorsa Allah uzun versin.Değilse mekanı cennet olsun diyorum ve Babablarımızın kıymetini yaşarken bilenlerden olalımki kıymetimiz bilinsin sevgiler kucak dolusu Kelkitli29