En büyük Günahım ben ...
En büyük gühanım ben .!
Düşen bir meteor gibi, dünya ya sorgusuz sualsiz düşüveren ...! Evet ! Kendimi suçlu hissediyorum ... Hayatımı ve hayatımın içine edenleri, bir ceset torbasına koyup , ayağıma bir taş bağlayıp, falezlerden denize fırlatmadığım için ... Üstelik , Korkağında biriyim ben ... ! Mutluluk hayallerini bile kurmaktan sakınıp korkan ...! Birileri hayallerimi duyar , alay edip gülerler diye hep çekinir, ürkerim ... Ne saçma değil mi...? Oysa acınacak haldeyim ben ... Karantinaya alınması gereken ve yüksek risk taşıyan, Virüs gibiyim ... Akılllara değil , kendime zararlıyım ...! Şansızlıkların efendisi olmaktan kurtulamam hiç ... Geceleri tek dostlarım , konteynerlar etrafındaki aç sefil kediler ... Geceleri yıldızları gökyüzünden çalıp, kimseyle paylaşmadan , elma şekerlerinin içine saklayan şizofren biriyim ... Nedeni yada gerekçesi yok işte .! Sadece çaldım ... ! Yaşamak dediğiniz, o yaşadığınız şey , bana hiç selam verip, uğramadı ... Zihniyetim hep taarruz altındaydı, Kimliğimde ne adım , nede cilt numaram oldu ... ’’Aşk mı . ? Tıpkı soğuklarda, yalın ayak sokakta kalmış yetim bir çocuğun düşü gibi bende ... Bacasından dumanı tüten, sıcacık bir evin içinde ki sobanın üzerinde kaynayan çorba hayali ... ’’ |