Bil ki hoş bir eylülde Vazgeçtim sana ait hatıraların pervazında diz çökmekten ve Yalvarmaktan aciz kalmış tüm çığlıklara ki her dem Yüreğime astığın sevda yanığı türküleri dillenir dudaklarımda ...
Keşke dayamasaydın yüzünü mazinin örselenmiş yanına Keşke kaybıma bulaşmasaydı yüzün Ki sevdanın yüzü şimdi çok ötelerde, bilesin! Belli ki niyeti inadına sevmek her mevsim…
Ve yine bil ki Nazlı sabahların mahmurluğu hala üzerimde Uykuya hasret gün kurusu sevişlerin kokusu düşlerimde Ya ikindi vakti damlayan yağmurlarının arabesk ıslığını Unuttum mu sanıyorsun?
Herkes bilir ki gün doğumuna hasret kızıl akşamların Kuyruklu bir sevda türküsüyle harcandığını … Bir sen bilmezsin ya!
Ah yar! Aşkın ayaza durmuş bedenini sarsaydın ya son bir kez… Bir veda busesini sallandırsaydın teneşir gözlerimden En azından haneme girmiş tüm çocukgülüşlerini Bansaydın yüreğimin gamzesine bir kez daha
Ki ben bu ayrılığın tam da ortasından özledim seni Unutma diye şiirlerin tüm gevezeliğini serdim önüne Yine de sığınılacak bir yer bulamadım kendime, göğsünde
Neyse ki hoş bir eylül de Ilık bir güz akşamı ortasında Tam da akşamsefaları dayarken gülüşlerini yüreğime Yapıştırdım gözlerini mazinin eşiğine.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.