BOZUKLARBOZUKLAR Meseleler yığınlaştı dağlarca Düşe kalka yürüyoruz, yol bozuk. Uyutulduk, avutulduk çağlarca Nutkumuza gem vuruldu, dil bozuk. İnkâr geldi, unutturdu ünümü Koparmakta gelecekten dünümü Yozlaştırıp dar eğliyor günümü Güfte hafif, saz kırıldı, tel bozuk Gidiyoruz göz kapalı, son meçhul Kılavuzum karga olmuş, yön meçhul Menzil kayıp, varacağım gün meçhul. Zaman nankör, asır sarhoş, yıl bozuk. Cehaletle sarmaş-dolaş olunmuş Ruhlarımız sevda tutmaz, delinmiş Bağlarımın çiçekleri yolunmuş Kovanımız talan olmuş, bal bozuk. Her şeyimiz talandadır, gören yok Bu gidişin sonu nere, soran yok İçimizde fırtına yok, boran yok; Umar yitik, ateş ıslak, kül bozuk. Öz kuruyor, can suyumuz çalınmış Öz özünden koparılmış, alınmış Vatanıma börtü böcek salınmış; Gülistanım harap olmuş, gül bozuk Tufaniyim gemim yüzmez, yan yatar Karanlığa gün doğmuyor, tan yatar Başlar ayak, ayaklar baş; han yatar: Kanun küflü, töre kayıp, il bozuk. Tufani |