Cennette Yangın Var
Biliyorum,
Bir gün sen de cam bir nesne gibi kırılacaksın Üzerinde yürüyecekler çimen gibi ezileceksin Adına gül diyecekler, dalından koparacaklar Kokun enfes, renklerin muhteşem, vazoları süsleyeceksin Ama dikeninden ayrıldın boynun büküldü Bir kelebeğin ömrü kadar oldu ömrün, solacaksın... Solmak canını acıtacak, başka bir şey olmak isteyeceksin Örneğin:bir ağaç olayım gölgemde aşklar büyüsün Dalımdan meyveler toplansın diyeceksin Ama “meyve veren ağaç taşlanır” fikriyle taşlanacaksın Bir kıvılcımla canın yanacak, külün arka bahçede saklanacak Sen yine öksüz, sen yine yetim Ve sen yine hiç bir şey olarak boşluğa asılacaksın!.. Hiçlik de boşluk da yakışmayacak sana Kadın olmayı geçireceksin aklından Kulağına aşk fısıltıları gönderen bir eşin olsun, Sevip okşasın, değerini bilsin Çocukların ardın sıra yürüsün isteyeceksin Ve bu umutlarla yarınlara taşınacaksın... Sonunda bir erkeğin duldasına gireceksin Ama sevincin yarım, düşlerin alabora olacak Bileklerinde zincir, sözlerin eksik, kalbin kırık Sallanacaksın... Yaşamadın, yaşattın, karşılığında ödüller aldın Ezildin, yaralandın, yüreğin paramparça, şaşıracaksın... Anaydın katlandın, sustun, yüreğine ağladın Ama sonsuzu işaret etmedi bu gidiş, bu suskunluk Dillendin: yeter insanım dedin, sesini yükselttin! Kıymetin bilinsin, ruhun huzura ersin istedin Hakkını aradın, sokak ortasında dayak yedin Çocuklarının gözlerinde sorgulandın, kurşunlandın Ecelsiz ölümü tanıdın, var mıydın, yok muydun Hayalin mi, suçsuzluğun muydu ölen? Bilemedin! Yanıtsız sorular ve ağlayan duygularla düştün yere Bulutun attığı yağmurla ıslandın Kadınlığın, analığın, insanlığın kanlar içinde toprağa karıştın Huzur için çıkmıştın yola, geçmiş olsun bu yol sana... Adın kadın, adın anaydı; bir yudumluk su, sevgi tadında Bir kaşık lezzetli yemek, mutluluk adında Bunlardı aradıkların ve bulduğunu sandıkların!.. Şimdi soruyorum sana: Sen bu dünyaya niye geldin be kadın? Hayat ne renkti, güneş ne zaman doğar, ne zaman batardı? Mutluluk, sevinç ne demekti bildin mi hiç? Cennetin cehenneme dönmeden gökkuşağını gördün mü hiç? Rukiye Çelik 25 Mart 2013/ANKARA İyilik bilmez bir zalimin elindeysen ucuzdur canın... Cennette çoğaldıkça çoğalır yangın... |