Gelincik
Saçlarım gibi kıra çalmış,
Issız bir toprak parçası. Bir başına nazlı nazlı salınan, Yapraklarına ateş düşmüş gelincik. Ne hayat ne sevda ateşi, Ne de umut yangını, Üzerine bulaşmış, Riya yaralarının kanı. İndirse yedi göğün yükünü, Gözlerinin karası bulutlar, Usulca boyun bükersin gelincik. Ne keder ne yenilgi, Ne de kabulleniş acıları, Sendeki sessiz isyanların, İçimdeki yankıları. Döktüğün yaprağa ah edersin gelincik. Ne yere ne göğe, Ne de çok uzak bir yere, Âmâ yüreğimde dört yönde, Yitik sırların, Kaçıştığı yolları. Kendi ateşinde ölürsen gelincik, Ne cennet ne cehennem, Ne de dünyanın mahkumu, Araf düşlerinde kaybolursun. Kıra çalmış saçlarımda salınan gelincik. Gözlerimi çeksem de üzerinden, Daima aklımda kalırsın… |