ŞEKER PORTAKAL AĞACIM
Üç dört yaşlarında yaşadığını biliyor insan,
Uçsuz bucaksız bir bahçede başlıyor yaşam, Benim hikayemdir.Şeker portakal ağacıyla ninem, Çocukluğumun ilk arkadaşı, kedisi ,köpeği bebeği olur çocukların. Benimse şeker portakal ağacı Uçsuz bucaksız portakal bahçesinde öğrendim. Hayatta az şeyle yetinmeyi, Şeker portakal ağacım her akşam üstü beklerdi beni, Ninem çünkü söz verirdi. Her gün bir şeker portakal yedirirdi. İkincisini istesem yarın derdi, Oysa uçsuz bucaksız bir bahçeydi. Yüzlerce portakalın içinde öğrendim. Aza kanaat etmeyi, Yanlız birini sevmeyi, Doğru zamanı beklemeyi, Bir akşam üstü bile olsa, Tutulacak sözler vermeyi, Uçsuz bucaksız portakal bahçesinde öğrendim yalnızlığı, Yüzlerce ağaç içinde o bahçenin bir ucunda, Yalnız bir tek şeker portakal ağaçıydı. Tadı mıydı beni çeken, yoksa yalnızlığımız mı? Ninemsiz ona gidemezdim. Küçüçüktü ayaklarım ellerim. Akşama kadar yalvarırdım nineme, Sırf onu görebilmek için, Bir gidebilseydim,yalnızlığını paylaşırdım belki, Eğer gücüm yetseydi,ağaçı yerinden kökler. Eşyalarımı toplar kaçardım belki, Ama bilmiyordum;ayakları olmayanın, Yerinden kopunca öleceğini. |