KİMSESİZ AMCA
Aylardan Ara-lık,
Günlerden pazar, Saat 15:15, Sensizliğin bilmem kaçıncı saati. Yok yok özle(me)dim... Sadece canım çok yanıyor, Her şey gibi saçma bir duygu bu da, Bel ki bir pişmanlık, Bel ki en büyük keşkem. İnan bilmiyorum. Otobüs camına başını dayamış, Ne gittiği yeri, Ne olacakları, Ne de sonu düşünmeyen, Sadece; Geride bıraktıklarını, Yaşadıklarını, Attığı kahkaları Ve asla bir daha sahip olamayacağı mutluluğu düşünen, Tüm bunlara rağmen Şoföre; Dur inecek var! Diyemeyen bir yolcuyum. Korkuyorum evet, Eskisi gibi olamayacak olan her şeyden, Annemden, Babamdan, Saatlerce tavanını izleyerek uyuduğum odamdan, ve Senden! Korkuyorum. Gidiyorum, Nereye, Nasıl, Ve ne zaman varacağımı bilmeden, Gözlerim kapalı, Kulaklarım sağır, Kalbim atmıyor, Bacaklarım titreyerek gidiyorum. Beni kimsenin tanımadığı, Canımın nasıl yandığını, Geceleri uyuyamadığımı bilmeyen, Başımın geçmeyen ağrılarını, Gözümden akan yerli yersiz yaşların sebebini kimsenin bilmediği... Çook uzaklara gidiyorum. Belki bir sahil kenarına, baraka da kimsesiz amcası olurum mahallenin çocuklarının, Kimsesiz Amca! Yakıştı mı ne bu isim bana. Evet evet yakıştı, Hem bak aklıma ne geldi, Kimse gerçek adımı bilmesin. Bende unutayım, Sende unut! Mezar taşımda bile Kimsesiz Amca yazsın... Yazan : Ömer ERASLAN |