tanımadığım adamın elini sıktım bugün
Yağmur ayağıma gelmiş
ıslanmadan olmaz karnı aç kediler gibi kadın peşinde koşan genç erkekler kendimden biliyorum. Bileklerim kan dolu güller gibi taze solmadan önce koparılmış gençliğim bir vazoda saklanmış. Sevdiğim son kadının sigara izini taşıyorum sol kolumda... Acırken gülümseyenler yatağına delik açmış sapıklar azgın karılar bakire erkekler ölmeden önce bir şey uğruna demirin altına dönmesini umarak verilmiş sözler kandırılmış nesil güneşin sarı renginde yüzen gümüş balıklar. Yağmur ayağıma gelmiş ıslanmadan olmaz savaşmadan, çalışmadan olmaz kesilmeden, kanamadan olmaz. Mezarda ölü misali yatağında ipek pijama içinde dönen parti başkanları tek korkuları kalp krizi. İyi ve güzel olan her şey geçmişte kaldı. Gelecek ise henüz yaşanmadı. İkisi arasına sıkışmış insanlığın sıkıcı, yalnız hayatı yeşeriyor yol kenarında. Parklarda yaşlı çocuklar, ölümün elini sıkmadan önce son bir gülümseme sunuyor size. Taklacı güvercin yere çakılır asfalt üzerinde gülümser kedi, ne eksik ne fazla, kararında… |