Ahde Veda
udi bir hüzün taşırken avuçlarımda
yüreğimden kelimeler göçer yokluğuna… gitti/n peşinden kıyılarıma sokulan maviliğin… sökülürken tırnaklarımdan hatıran bozgun saatler bıraktın ziyan k/adına şarapnel karası yüreğimde bitti/n yağmurunda ıslandığından beri toprağım saçlarımı hiçbir ay ışığında kurutmadım… oysa bir ıhlamur zamanıydı kokunu yutkunduğum an serçe ayakları yokluyordu sen tenimi… bahçesinde hicaz esintiler demlenirken aşkı dergâhın yakamoz soluğunu çekerdim her gece sen niyetine terinde sınanırdı yoksulluğum… şimdi bulvar üstü hüzünler yazıyorum şarkısını sarhoşların söylediği sokulurken koynuna kederimin bir ayaz sarar sensizliği yok pahasına satılır köşe başlarında yas tutmuşluğum… hadi git… bekleme salonlarına terk et ömrümü varlığım, yokluğun zihnimden geçenler bıraktığın dilsiz aşk hepsi ama hiçbiri yanımda sararmış eski acımda hazırım karşılayanı olmayan yolculuğa… duanı esirgeme hüsn-ü zannı eksik etme bahtımdan sense kal burada yaramın kabuğunda elveda… |