yol geçiyorcadı kazanına çöp dürtmektir yol yapmak tepki verir dağlar her biri bir potansiyel pusu göl üstünde yüzdürdüğün taş bile savunur kendini,şaha kalkar kayalar bir dağ sıçanının iki ayak üstüne kalktığını gördün mü hiç ikibin beygir gücünde makinaya karşı koyarak kendi bölgesini gururla savunmak için ve bir sincabın kaşlarındaki çizgiyi hele gör bak ağacına yaklaşınca tehlike devlet tiyatrolarının amblemi gibi suyun azaldığını hissetmeye görsün küçük çay balıkları hep aşağı,aşağıya doğru yüzerler binlerce pınardan oluşur ya alemleri baş çeşmeye değil hepsine birden güvenirler ve birliğin ummanlarda bittiğini bilirler yanlış öğretilir hep kral,çocuğa sorsan aslan diyecek gecenin üçünde bir porsukla karşılaş bakalım çizdiği yerde okuduğun tüm hayat bilgisi derslerin değişecek ya,kartalların pikesini yedin mi hiç ortallık güllük gülüstanlık iken ilk hamlesi gözlere,ama kendi gücüyle,biz demirlere güvenirken çalı bülbülünün yan yan bakarak sana minik çığlıklarıyla ölümü kabullenir gibi bazen gözlerini yumarak bir çalı dibi uğruna sen adamlığından utandın mı hiç ağlayarak yol geçiyor coğrafyandan cadı kazanının uysal çocuğu bırak masa başından güne düşmeyi böcüğü son cemre düşümü yakın elinde tutamazsın kolaçan et etrafını bir sincap gibi o ateşi koyacak toprak bulamazsın kasım |
bir önceki yoruma kesinlikle katılıyorum
"Siz bu sitedeki en gerçek şairlerdensiniz."
teşekkürler şiire..
saygımla..