baba ocağıSeherdi vakit Dardı zaman Güneş topluyordu eteğini yamaçlardan Usulca… çoban devşiriyordu dağılan sürüsünü yayladan yorgun sesiyle eski bir radyoda köy türküsü yankılanıyordu yanık k/okuyordu hasreti uzaklardan ta ötelerden ıraklardan.. bir kadın çekiyordu yorgun ellerini harmandan bir a/dam aralıyordu kapısını umutların terine caldığı elleri öbek öbek nasırlı gezindikçe yüzünde yüreğini acıtan ördekler dönerken çayda çıra türküsüne tempoda kişniyordu yamaçtan kül rengi küheylan rahvan rahvan asilce bir edayla arşınlıyordu yolunu karabaş eşeliyordu küllükte sakladığı akşam azığını severdi toprak tadında kül tadında kerpiçtendi damımız tavanında kocaman mertekleri olan penceresi tepeden dolunun şiddetiyle arada bir camı kırılan çinko taslarımız vardı yemek yediğimiz yağmurlu günlerde tavandan akan damlalar hasırı ıslatmasın diye altına konan gaz lambasının feri takatsizdi yarım açıldığından loşluğu hoşça karanlığı aydınlatan emeğini yüreğini işlerdi kanefceye ablam güller nakşederdi dikenleri ellerini acıtmayan babam çekerken sarmasınıdan her bir yudumda çıkan dumana salardı çaresizliğini içine hapsederdi ezilmişliğini belli etmezdi dikti duruşu anam atmışken bir an dünyanın yükünü omuzlarından ağlarken bile yüze gülebilen edasıyla anaç ruhuyla, sedire toplardı bizi dizlerine yaslarken başımızı şefkatin merhametin sevdanın elleri tarardı saçlarımızı, okşardı tenimizi kurdururdu düşlerimizi sevda masalları anlatılırdı dizi dizi reytingi bende hep birinci ve bitince hikayemiz serilirdi boy boy yer yatakları ben hep küçüçük pencereyi gören yeri seçerdim ay aydınlatsın yensin diye karanlık gecelerimin korkusunu gizlendiği zaman bulutların ardına saklanırdım yorganın altına belli etmezdim kimseye ürkekliğimi ve yıldızlara çıkardım her gece kül rengi küheylanla şimdi her uzanıp uyumaya calıştığımda o anlar gelir aklıma ve yeniden canlanır anılar bir cocuk edasıyla kapanırken göz kapaklarım yenilmeye, yüz tutmaya başlarken uykuya kurgulu düşlerimi ertelerim ömrün yarınlarına çocukluğumun sıcaklığında ve hala baba ocağında… Can Cezayir Aydemir |
haticeak tarafından 3/8/2014 7:48:46 PM zamanında düzenlenmiştir.