BEN
Yüreğe kök salan bir kızıl gülün
Hani iflâh olmaz yarasıyım ben O gülün dalında garip bülbülün Yâr diye haykıran nârasıyım ben Ata yurtlarından çağrısın aldım Nazlı Asena’ya selamım saldım O kıl çadırımda hülyaya daldım Demiş ki o yârin sare’siyim ben Dor atın üstünde bozkırın düşü Çırpınıp duruyor bak gönül kuşu Gülüşünle saldın gönlüme hûşu O yârin gönlünün paresiyim ben Gıptayla bakarım saran kollara Bülbüle ev olan engin dallara Dalgın dalgın yâr bakarken yollara O yarin gözünün hâresiyim ben Adının hecesi gelince dile Tutkundur yüreğim bir kızıl güle Hilal arasından büyük aşk ile O bakan gözünün karasıyım ben Kurulsun mu artık sevdada mizan Bunu gerektirir elbette izan Mızrabım teline dokunduğu an O nazlı gönlünün curasıyım ben Sevgili sözüyle edersin fasıl Bitir sözlerini sen usul usul Lüzumsuz bu halin böyle velhasıl Hoş ile güzelin, arasıyım ben Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ SARE: 1. Sıçrayan, atlayan. 2. İhtiyaç. 3. Susuzluk. 4. Hz. İbrahim’in eşinin adı. HARE: 1. Bazı nesne, canlı, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş, dalgır |