yahu azizim
anladım ki bu sabah
bütün çay kaşıkları şerefsiz
tam yazacağım zaman demli demli
hepsi kayboldu birden gizemli
üstelik elimde kesik işaretinden
hadi çık işin içinden
çorba kaşığının sapıyla karıştırsam
var ortam dinleme gözetleme
rezil olurum vallahi el aleme
birden bahattin emmim geldi aklıma
uzak tarlaların birinde
oarak sallamakta anam
yanlış anlaşılmasın hani
çekiçin yanındaki değil sırf anadolu endazesi
ben de takılmışım anamın arkasına
kafayı takmışım keklik yavrusuna
akşam olunca
kocaman bir barkaç dolusu pilav
ama kaşıklar nerde
bir umut gubaşığa gittiğimiz bahattin emimde
çıkardı yılan dillisini belinden
sıyırdı ahlatın kabuğunu derinden
dağ başı şimşirleriyle tanıştım
pilava kaşık sallarken
kürdan kutusu geldi aklıma birden
meseleyi hallettik kökünden




hani elimde küçük sıyrık var ya
fırsat düştü büyük kızıma
bir yıkama bir yağlama
ulan arkadaş ben doğdum doğalı bu çocuk okuyor
doktoranın da doktorası olur mu
bu kadar derin okunur mu
tamam anladık da
okudukça aç kalıyorsun
işin kötü yanı cüzdanıma saldırıyorsun
bu pazar evde kalmam
felsefeye soyunmamın ilk adımları
teknik adam olduk ta ne halt ettik
en iyisi masa başından sallamalar
hani kâğıt derdin de yok eskisi gibi
sayfalar dolusu
ne yazarsan alıyor
anasını satayım gelsin hanlar hamamlar
yahu
asıl meseleyi unuttuk gene
biraz özele kaçacak ama iyi bir tesbit yaptım
bu nobel ödülünün kimya dalı var ya
kadınlara verilmeli
öyle elemesiz süslemesiz
hem de kurayla
büyük kızım beni kurtarmaya geldi ya hani
açmış tezgâhını en büyük kanepeye
dizmiş dünya kimyasallarını üzerine
veriyor veriştiriyor yüzlerine dizlerine
ulan arkadaş
bu ne kadar çeşit tövbe tövbe
daha yirmiyedisinde
uymadım ite
sadece dedim kırkında aynalara küfretme



kellemi de yıkayamadım üstelik
iki de bir kaşınıyor
içindeki bitten mi
yoksa ülkemin üstündeki düetten mi
bilinmez
yahu diyorum ki bu akıllı adamlar var ya
kellelerini yıkamasa
kaşıdıkça gelir belki akılları başlarına


neyse
şerefsiz karıştırıcılar yıkanmış
makina düdük çalıyor
karıştıralım









kasım