Perde perde indi akşamAkşam perde perde indi çırptı ellerini gece sevindi işte buluşma vakti yaşmağının kenarından göründü saçı simsiyah kuzguni bitecek yalnızlığım elbet bitecek sonu yok sanarak bu bekleyişin sabırsızca bekle dur yoksa işin bekle ruh ikizini hangi cehennemde kaldı dercesine söylendi gece kuş/s/anıp bütün derbederliğini oyalayan bir yandan da ruhunu oyan saatin tiktaklariyla beklerken akşamı şuracıkta gider ömründen ömür ışığı gözlerinin yıldızlardan düşü altın bir saray kaşları ay-gece vaay bu ne gizem bu ne sabırsız duruş ve altın vuruş kim bu balkonun altındaki hadi şimdi cevap ver kızarsa da yüzü karanlığında kaybolacak bu gece güzel çok güzel olacak oburca ve doyumsuzca akşamı bir lokmada yutacak gece kırıtıp taze gelin akşam soyunur girer gecenin koynuna sabah bu oyunu bozar aydınlatırken tüm kâinatı başlar yirmi dört saatlik bir hasret gün batımları romantizme meyilli gün aydınlığı faş eder karanlığı oysa gün batımının kızıl çizgileri vururken kadifemsi gök yüzüne çizerek çeşitli desenler aşk’ın dili ve rengiyle en çok kim sever geceyi koyu karanlık ve kıvamındayken akşam inerken perde perde gece çırpar ellerini ve bir de birbirine hasret o sevgililer Yüksel Nimet Apel 2/Mart/2013/Cumartesi/Ankara |
Teşekkürler Nimet Teyze. Sevgi ile, düş ile.
İlyada odyssiea(N.D) tarafından 3/2/2013 3:38:07 PM zamanında düzenlenmiştir.