Biz Seninle Edemeyiz
biz seninle edemeyiz
dinlediğim türküyü sevmez bana kafamı davul eden ritimler uzatırsın... kemençe isterim bazen sen kulaklarını kapatırsın... doğduğum yeri de beğenmezsim biliyorum bana ’pis kuzeyli’ deme ihtimalini hiç kulak ardı etmiyorum, hani yağmurun kucağında doğduğumu ıslak zıbınımı yüzüme vurma korkum da çok bu yüzden ’sözde’ ihtiyatlı davranıyorum... olur ya ben olur olmaz zamanlarda uzatırım sana dudaklarımı sen yanağım acıyor dersin sudan sebepler üretip havadan sudan söz edersin yok yok biz beraber bir karıncayı okşamaya eğilemeyiz her şey ortada işte biz seninle edemeyiz hatta bir arpa boyu bile gidemeyiz.. bakarsın, gecenin bir saatinde ararım seni yakarım gemileri yanına gelmek isterim mesela, seni koluma takıp bir deniz kenarı, bir boğaz rüzgarı derim. kaygıların önünü keser duygularının, olmaz dersin sevdiğim kadar sevme beni ’dünyam’ biz seninle edemeyiz tek faili ben olurum pişmanıklarının... 2 eskiden bir kağıt parçasına değmeye görsün ellerim... hemen şişkince bir kalp çizer, ortasından bölerdim. iyi değildi ressam duruşum, şöyle kırmızı bir elmayı düşünüp ona benzesin diye tüm bedenimle kırmızıya dönerdim... şimdilerde silaha merak saldım... bırakın ısmini cismini aşk’ın zor oldu ama kendime kallavi bir piştof aldım. aklıma mayakowski şiirleri göğsümde nazımın aba altı küfürleri, eyy Azce ve Celle yardım et bana, ooyy anam oy.. ne günlere kaldım... |
gece içinde gezinirken durağım oldu bu şiir...
vurguları insanı sarmalayan dizeleri ile sustum... bıraktım kendimi satırlara ve gül yürekten dökülenlere
nice şiirlere...
gecemden gecene selam olsun