Gün
Yaşamın azgın ilerleyişinde büyüyor gün
Ağızda kekremsi bir tat. Kaç baharlar eskidi kimbilir Kimbilir kaç gecenin karanlığında unutuldu yalnızlıklar. Kaç şafakta kayboldu aldanışlar. Ve geceler, Geceler ölüyor sesizce. Kim üzülmüş ,kim inlemiş bilmiyor. Sanki sonu olmayan bir yolun yolcusu zaman Saatin alaycı yelkovanında büyüyor hain beklemeler Sevinçte Ömürde Hüzünde. Ne bahar sabahlarının özlem muştularında Ne hüzzam akşamlarımda. Gönül sofrasının biten kadehlerinde Kışla bahar arası yaban gülleri toplayan hayallerimde Ay ışığına kurduğum salıncaklarda saklı gün. Talan edilmiş hayatların karanlık vuslat çöllerinde Sönüyor belki dün. Pembeye dönük bir aydınlık yağıyor usul usul Bir örtü oluyor düşündüğüm her şey. Batıya kayan ışığında ölüyor gün. Kelimeler hiç olmadıkları kadar suskun Cümleler yalnız şimdi. Uzak ufuklardan yüreğime akan Son deminde saklı bir huzmenin yalvarışında gün Dizginlerinden boşanmış bir at gibi soluk soluğa. Rüzgar kokulu şiirlerde doğuyor Titrek sancılarımda can buluyor gün. Bir deniz feneri ağlıyor şimdilerde benimle. Gün ve ben Ben ve gün Ellerimde dün. Yüksel Beyocaktan. |