Susturulmuş Yarın
Günler geçer anıların eskiyemediği her günde.
Bazen kuru bir yapraktır ağlatan seni. Bazen sessizliktir yaşadıklarının getiremedikleri. Unutulur unutulmaz dediklerimiz. Bir gölge gibi takılır peşine. Ne dıştan yaşamaktır şu içimizdekileri. Yada içimizde varolan herşey mi ? Canımızı acıtır sustura sustura. İnanmıyorum ağızdan çıkan yeminlerin yarını olmaz. Yaşadığın bugündür etme bugün yemin. Ne yeminler uğurlardık uğurladıklarımızın yanına. Vakti mi geldi hesaplaşmanın ? Kaçar hesaplaştığın yeminler arkasına bakmadan Yüzünü çevirir yüzüne tokat atar gibi. Yoksa susarmıydı beden konuşmaktan habersiz ? Saatler seni parçalar geçtiği an saniyede. Geçti bir saniyede. Nerde o gülüşler satın alındığımız Satıldık mı yine sahibi habersiz? Saatleri parçalarsın geçer bir saniyede. Yine parçalarsın zaman senden geçer bu sefer. Anla durduramazsın senden her gideni. Giden dururmuydu nefret ettiğin her günde. Bugünü yaşarken. Merhamet gibi acımaz acıtan herşey. Saplanan ilk hançeri düşünürsün sırtına. Öldürmez sanardık bizi öldürecek her yaraya , Bakardık son olan her tebessümü uğurlarken İntikamın yalnızlığıdır yalnız kalmak... Kızardık sonraları sonradan gelen herşeye. Mesela öncesini yoklardık öncesi hiç olmayanların. Bazen giderdik usul usul yanımızda bir kaç yalnızlık Bazen kalırdık gittiğimiz her yerde Neden mi dünya bilemezsin sen. İnkar edildiğin zamanlar vardır. Hani şu palyaço misali gülümsettiğin oyunlarda. Bilemezse içindekileri hiçkimse. Herşeyin bir herkesi varmış hiçbirşeyi olmamışçasına. Sustu bu gece aşk. Konuşan değil yarın. Bende kalan bir kaç yarım. Onlarda eksik nerde sevdiğim vedalarım ? Ne özgürlükte dinmeyen ateşten. Nede ayrılıktan korktum. Yaktım şehiri içinde kalp. Aşk derdim ; Katilim kim ? Vesselam |