DUYARSIZ YANKILARşemsiye açtı yağmur tıpırtılarına ağaç rüzgârda garip mahcubiyet yaprak döküyordu serçeler benzi ağaran toprağa bulanık havada garip bir sır saklıydı Tanrı sanki boşvermişti dünyayı umursamıyordu güneş sararmış başakları tozlu yalnızlık sarmıştı içe kapanan binaları kimse gülmüyordu ağlamıyordu da hisleri kararmış günlerin içinden düşe kalka geçiyordu insanlar denizlerde bir durgunluk bir durgunluk kılı kıpırdamıyor dalgaların vurgun yemiş beyaz martılar yüzü çizilmiyordu kayaların çocukların canı vanilyalı dondurma çilekli şeker bile çekmiyor okul yolları ıssızlığı kedilerle paylaşıyor sevişmiyordu kırlangıçlar çam koynunda pencere önünde siyahlı bir kadın usunun depremlerinde ki artçı sarsıntıları kağıda kaleme kaydediyor gözyaşlarını saksıda kuruyan fesleğene boşaltıyor her hücresinde kan sıçraması içten içe ölüyordu isyanı tutan perdeler sustukça kadın sarsılıyor, sarsıldıkça duvarlar çatlıyor oda buram buram hasret kokuyor kimse gülmüyordu ağlamıyordu da… ayşe uçar 19-02-2013 |