ÖLMEK KOLAY
Gözlerimi kapatmakla
ışığın varlığını inkâr etsem de, ışığın aydınlığı düşüyor göz kapaklarımdan içeriye. Loş kaldırım taşlarından semaya dağılan kimsesizliğin kokusu ruhuma dokunduğunda, anımsıyorum her şeklini. Aslında hikayenin sonuna giderken başını unutmak büyük tehlike. Zonklayan beynimi zar zor taşıyorum. En zor kıvrımlarının üzerinden geçe geçe anımsarken geçmiş sayfaları, iliklerime kadar titriyorum. Bir ürperti kaplıyor bütün bedenimi, Üşüyorum... Tutup tutup nefesimi bir soluk mesafede salıverdiğimde, iç çekişlerim hıçkırıklarıma karışıyor, akıyor gözlerimden sicim sicim. Alevlerin gölgesinde buluyorum kendimi. Alevin şeklini çizemesem de, hararetini bütün kasvetiyle hissediyorum. Yitirilmiş kentlerde kaybettiğim kendimi aramam artık bunca yıl sonra. Hatta aranılacak bir ben daha bırakarak bu kentin kapılarına, soluksuz gömüleceğim karanlıklara. Bütün yitirdiklerimin sorumluluğunu taşıyan kefaret mısralarına haklarımı helal ü hoş ediyorum. Sevdanın müsveddesi kalbimi kâğıt üzerinde temize çektim. Bir gün bom boş kalsa da kalbim, mısralarıma yazdığımın sadakatinden eminim artık. Özlemin,hasretin ve vuslatın nişanesi lalelerin renginin ne kadar güzel olduğunu fark etmek için göze aldığım her bedeli ödedim. Ölmek,en kolay yazılan, en kolay ezberde kalandır, ölüm arkadan gelir. Öğretirler işte böyle!!! Mehmet Zafer |
K u t l u y o r u m.........
Yüreğine kalemine sağlık,
Selamlar