.

Susunca iyileşeceğini bilse yaramız
yüreğine kıymık batsa dağlar inlerdi
dağlar da sustu
sus’ tu.
kardeşlerce ormanı yurdun *
koskocaman sus’tum
sesimi duyunca kimdi bu
biraz tanıdık, çokça yabancı. korktuğum

dağlanıyor ayrı’ lık gözyaşım umman

bir susku daha adıyorum, dağlarına göz bebeğimin...

.

Ah benim güzel yenilgim

Sanki ben susarsam bütün çocuklar gülmeye doyacak
ağlarsam bütün sokaklar ıslık ıslığa...


Devrilecek hükümetler, sinemalar ateşe verilip
okullar bombalanacak
bir cuma sabahı çekip omuzlarından pazartesini
şenlik fenerleriyle süslü nehirlere akacakken
kulağı seste bir savaş patlak verecek tam şurasında gırtlağımın
hiçbir ezan namaza çağrı olmayacak


Anlat anlat bitmez olacak köylerin kıvrılan yolları
sağlık ocağı, pratisyen hekim ve iki derslikli okul görecek
Hizan’da bir köy daha
Ardanuç öksürdüğünde ıhlamur kaynatılacak Milano’da


Kimseye bir şey olmayacak susarsam
Hiçbir gemi iskeleye çarpıp dağıtmayacak dümenini örneğin
sosyomat çifçi yeni yılın sevgiliden uzak kutlanışına kahretmeyecek bir daha


Kavuşmazsam evet kavuşmazsam ona reyhan kokmazsa ağzımız
Bitlis tütünü kahad., olsa
sanki
sanki iç kanaması duracakmış gibi bir şeyi olacak ülkemin
yüreği yüreğimde yeşil bir ceviz gibi durmaksızın borlanan,,.
iğne uçlu bıçaklar gezdirilen hasreti için için
ve artık saklanamayan özlemi sevgilinin
dinecek









., tükenme
,,.oyma

.