NecRan
Ağzımızda baldan tatlı elemleri, bırakıp da giden yar…
Sen, gam denizlerini çalkarsın ya göğsünde ben, çiğ tanelerinden söz ederim Aynı güneş doğar belki üzerlerine Sen, eflatun’u cihan bakarsın, millerce! Ben, minnacık bir zerrede, ummanları gezerim Soyluluğu, damarlarında patlatarak koşan hırpani bir taya benzer dimağın Ben alnının şafağını, serin rüzgarlarla geçerim Avuçlarımda kıyametler kopacak dökülüyor ruhum, kaç! Dersin de Ben, nesli tükenmiş bir aşkın son fidesini, şuğlanmış gözlerimden sökerek dünyanın kederli yüreğine, bir kez daha ekerim …Gölgesi kalır ya ne de esenliklidir aynalardaki o iz Sır’atını yollarıma döşen yar… |
Şiirin gerisi mi, bilmiyorum doğrusu..
Necr; ölümü hissettiriyor şiddetle..necran; ölümcül..
Gideyim yavaş yavaş, taze rayıhalar savuruyorken içimde ölüm..