Ama Hayat
Bir zaman kara kara gözleri parlak kediler
gün yaralarıyla gece yarıları seni takip edecek titrek titrek sen durursan onlar da duracak, saklanacaklar konuşursan şaşıracaklar ürkerek, ama hayat! onlar konuşursa sen öleceksin. İki taraflı kullanılan bir cekettir zaman bir tarafı çok sıkar diğer tarafı tez bıkar yaşarken bir battaniyedir, doğduğumdan beri aklımda tutuyorum onu soğuğu sözümüze işlemiş kış kırıntılarını üzerimizden atarken. Üç aydır kekeleyen bir ermişe bakıyorum bu kulübede geceleri rüyasında konuşuyor, öldüm sanıyorum sisleniyor bazen ortalık, kapı anahtarlarını değiştiriyorum şeytan uğramasın diye bilmediğim hurafe kalmadı, ama hayat! Dört melek tanıyorum, dördü de aynı yüzü seviyor be paşam ama diğeri onlarla dalga geçiyor baksana, ne gam yahu! bu zamanda halâ aşık olmak, olup da beklemek yaslı yaslı hayat ucuza satıyor o çingene kılıklı patavatsız ressamı. Beş parasız bir iyimserin gözyaşlarına ne değer biçilir? ki o şansını kendi yaratacaktı, izin vermediler kulağında çınlamasına bile izin vermediler mutluluğun her yaz sonu bu toprağa yağdı ateş, söndü kara toprak çıkmazlarına sakladı devamlı sevinçleri, insaf be hayat! Altı yıldır kışlar öyle kurak geçiyor buralarda bizim İhsan emmi öldü geçen sene, tamamdır dediler ama gel gör ki halâ dualarımızı duymaz yüce mevlam hazin hazin bakar oldu dallarda bitap cinlerle kuşlar şakımaz oldular hayallerimizi hatırlatan özgür halleriyle her gün kara kara gözleriyle kediler şeytan taklidi yapar durur gece yarısı göç etmeye kalkar en beyaz canlı baykuşlar bile.. Anne, hayat bana piç dedi! - 2004 |