Ey çocuk!..Soğuk demir taşıyabilir mi kalbiniŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sordel Diyalektiği;
... Doğunun kendisi, kendi kültür ve kişiliğini olumsuzlayıp kendi ırkını ikinci batı ırkını birinci el olarak görüp inanmadıkça, savunma yaptıkça, Batı, Doğunun kültür ve kişiliğini olumsuzlayamaz. Batı, akıl, düşünce ve yapıcılık sahibiyken, Doğu; yalnızca şiir söyler, irfan dokur. ... Anne çocuğunu kovar, azarlar, uzaklaştırır. Çocuk annenin korkusunu duyar, ancak onun eteğinde güvence altında olacağı inancıyla yine ona sığınır. ...Ali ŞERİATİ/Öze Dönüş.... ve bir sürü hikâye... Ben/im hikayelerim...
...
Kış yağmurlarından Kulağımı soğuk demirlere dayayıp bir ses bekliyorum uğultudan gayrı... Uzaklardan gelip uzaklara gidenleri götüren vagonlara bakıyorum Büyük adamlar olmalı Süslü kıyafetler içinde temiz çoraplar giyimli Buğulu camlardan bakanlar. Bizim köylülere benzemeyen Pınarbaşı sevdalarını bilmeyen Adamlar kadınlar ve çocuklar Yamalı pantolon, yakası kirli işlik, delik çorap bizimkisi Utanarak ve çekinerek el sallıyorum... Geliyorlar mı yoksa gidiyorlar mı bilmediğim kişilere Hüzünlü meleğime aslında!? Müstehzi gülüşleriyle kerhen karşılık veriyor bazıları O hiç çıkarmıyor ellerini ceplerinden Pamuk ellerinde bilmediğim bir şey tutuyor sıkıca Yüzünü dönüp giderken diğerleriyle Kollarımı açıp koşuyorum ardından Ve geçip gidiyor kara tren, vagonları zar zor asılarak Rayların takırtısı acı düdüğünün sesi yitip gidiyor uzaklara Son bir kez bakıyorum ardından Havada kalan elimi indiriyorum farkına varınca Bize kalan rayların kenarına dökülen dumanı üstünde cüruflar İçimde bir acı var?!. Dudaklarım büzüşüyor Göz pınarımda bir çiğ damlası büyüyor Başımı eğiyor önüme ve söyleniyorum: "Ey yabani mizaçlı yaşlı dağ/köy çocuğu Taşıyabilir mi soğuk demir senin kalbini Sığar mı çocuk ruhun bir vagona... Sen rüzgârla konuşur kartallarla uçarsın Islığını güneş duyan çocuğa inanırsın." Kara toprak gibi yaşat Gül’ünü bağrında" Derin bir Ah!.. Çekip içleniyorum yine Hıçkırıklarımı duymasın/görmesin kimse diye Terimi siliyorum yenime! İğde sürgünü değneğimi otlara çarparak Havalandırıyorum rengârenk narin kelebekleri Hoo... diyorum Hooo... hoo.. Toplayıp önüme katıyorum dağılmış düşünce sürümü Akşam karanlığı çöker birazdan Göğe bulut da ağdı Yağmur yağacak belki de... Haydin eve... "Çocukları küçük silahla vuruyorlar değil mi anne!.." ... |