Yüreğimin Kırık Sazı
Haydi uyan, uyan da çal artık
Yüreğimin kırık sazı Kırılsan da, küssen de Çöllerde susuz kalsan, ateşlerde yansan da Uyan da çal artık Gecenin türküsünü çal Ayır gönlünü dünya gamından Dök efkar kadehinden kızıl şarabını Bir kuşun kanadına takılsın ezgin. Hiçler diyarının kuytularından es yüreğime Dinle ! Düşlerinde ıslanmış gülün sesini dinle Nağmesi kırık güftesi yarım Çık bencilliğinden Kimseler bilmese de, duymasa da kimseler Söyle hadi bana Söyle yüreğimin kırık sazı Yüreğinin türküsünü söyle Bak gün battı Güneş kızıl Yıldız yağmış semaya Ne zaman meydan okuyacak tellerin ? Hüzn_ü diyara. Hani diyorum çalsan da Issız şiirime ses olsan Gurbet diyarında söz olsan Yalnız ellerime gül olsan. Hani Geceyi güneşe yaysan da Bir ömür gibi yüreğime aksan. Ey güneşle beslediğim yüreğimin kırık sazı ! Ey efkarlı gönlümün mavi yası ! Daha kaç bahar geçecek Kaç yıl, kaç ay Ağıdından yağan nihayetsiz vuslat yağmurları Yoksunluk dolu kahır uykuları Telinde çalan mavinin özlem susuşları Kerem ile Aslının yürek sancıları. Şaşırmadım biliyor musun Sen çalmayı bilmiyorsun. Diyorum ki ! Sen artık sus Sus çalma Yüreğimin kırık sazı. Yüksel Beyocaktan. |