şehr-i Nuh Küsmüş
üşüyorum mevsim kıs mevsimi değil
Hava soğukluğu sensizliğin eksilerinde üşüyorum diyebilirim bu halime Sensizlik çöktü içime yine. densizlik çöktü içime seni nefes nefes isterken.. seni nefessizce bekliyorum yine. beklerken senle yaşlanmayı saçımca yeşeren aklarıyla Ve şehr-i nuhun sokaklarıyla, şehri sessizlik dar geliyor otostop çeksem beni yolda bırakır durur Belki biraz uzağımda, Koşarım tam yanına gelirken kalırım tuzağında. beni yolda öylece bırakır uzağında şehri nuh darılmış yabancıymışım Yalancısıymışım yine üşümek kaldı bu yırtılmış ceketimle Tiner çeker gibi titrekligimle. üşüyorum ezom kar altında kalmış bır cesedim tıtremekte bile zorlanıyorum . sehr-i nuh beni tanımıyormuş donuyorum ellerım dudaklarım donuyor seni sevıyorum kelimeleri bile dudaklarımın arasında buzlanmış donuyorum işte. hayallerimi bile hayal ediyor oldum Şehr-i nuh bana neden bu zulmü yapıyor bu kaldırımlar, evler sokaklar neden yabancı. artık sensizliğin eksi sonsuzluğundayım. üşüyemiyorum Tir tir titreyemıyorum duygularım, Hislerim , seni görmeye mahkum gözlerim Buzulların kırıntılarında kaybulmuş. sıcak gülümseyışini Sıcak sevgini bana çok görüyor sıcak bir sen beklerim. annesinin ayaklarına sarılıp tandırdan çıkan bir parça sıcak ekmek bekleyen nefsine yenik Acıkmış bir çocuk gibiyim. sana karşı edepsizim yüzüme gözüme bulaştırmak istiyorum Acıkmışlığımla seni. bu şehr-i nuh bu şehri haraplık Bu sehri bana arablıp ben bunu hakketmedim çünkü seni bir saniye bile olsa terketmedim |