S E N İ S E V İ Y O R U M ...
Aşk, bazen zıtların tutkulu savaşıdır;
Frida ve Diego’nun tutkulu buluşmasıdır tablolara sığmayan, Tüm değer yargılarına inat... Aşk, bazen “Leyla’yı gördüm” yalanına her şeyini vermektir Mecnunca, Bir köpeği koklamaktır, sarılmaktır tanımadığın insanlara Leyla kokuyor diye, Ve Mecnunca konuşmaktır, şaşkın bakışları vurur gibi… Sen Frida’dan daha kadınsın, Diego’nun tabloları ne ki, Güneş, ay ve yıldızlar fırça olsa senin bakışlarını anlatamaz.! Seni evren büyüklüğünde bir tabloya çizmek isterdim, Cennet kokan bir fırçayla, Ama biliyorum sen hiçbir tabloya sığmazsın, şiire sığmadığın gibi… Sen Meryem kadar bakir ve pak, Zühre’den öte aşksın… Okuduğum en güzel sevda mektubusun, Okudukça doyamadığım… Seni seviyorum yetmiyor bana, Seni çok seviyorum da .! Seni evrendeki her şeyden çok SEVİYORUM desem yine az… Dünyanın tüm dillerinde sevgi kokan tüm kelimelerden bir şarkı yazacağım sana, Ve Ölümsüz bir şiir… SEN; Aslı’nın asil kalbi kadar erdemsin, ve Zin’in yanan yüreği kadar sıcak… Anahtarı kaybolan kelepçem, alışkanlığım, tutkum… Yunus ve Şems, seni tanısalardı, aşkın erdemini yeniden yazarlardı, Diego fırçasını okyanus’a atardı Piraye’ye yeniden yazardı Nazım… ….. ……………. İbrahim EROĞLU Bodrum |