Kızıl Nehirler
Gök gürlüyordu o gün sürekli
Sıklattı hava, Yağmuru bekliyordu çocuklar Karanlık mağaralarında. Göz gözeydi tüm insanlık Diz dize titriyorlardı. O zaman henüz yoktu ayrılık Bir bulutun altında zaten Ilıman uçan bir leylek katarı kadardı kalabalık… Ne meyveler düştü dalından Ne yılanlar öptü dudağımızdan Zehir içtik azap dolu Kovulurkenki gibi, o mevsimsiz sıladan. Aciz Ve bölünmüş yüreğimiz Günahtan; Kızıl şafaklarda Bugün hala kanımızı donduran… Şimdi sular kirli yüzümüze ayna Bakmak olmuş kaderimiz Bu sonsuz karanlıklarda. Ne kin ektik toprağımıza ki Sulamaya doymadık hala; Gözlerimizden akan bu yaşlar Yetmez olmuş artık susuzluklarına. O çığlığı Duyarım hala her çocuğumun doğumunda! Vahşetini kutsuyorum Çaresizce yalnız kalmamak adına; Ki mecburendir artık Sevişmelerimiz bile dönüşüyor canavarlara. Bak bu kardeşim! Fark etmez herhangi birisi Yaşayan her canlı benim bir ikizim. Cezamız şimdi Ummanlara, Sisip gibi sisler içinde susup; Taşımak olmuş kana kana Birbirimizin günahını her daim… |
güzel bir şiir okudum