Knidos'un arka sokakları
‘Okeanos’un sularında çimer’miş o
Mavi saçlı Eylül gölgesi altında Gerdanı su kokulu Yaz sonu yıldızı Yunuslarla yüzen çocuklarıyla Knidos’un Zincirli limanların yanında Afrodit eyuploya Bakarak ah çeker orda pırıltılarına Halikarnassoa’a doğru Düşer gözleri ufuktan düşen yelkenlere Bir parıltıdır düşer ak mermerli Knidos şehri üzerine Ufukta kapanan, gümüş yaylı Apollon’un gözlerinden Lambalar yakılır o zaman agoradan akropole doğru ana caddede Mısır ilinden gelmiş zengin tüccarlar Sparta’nın macerasever korsanları Ve kutsal Minos’tan birkaç hacı Güzel örtülü kevaşelerine doğru gider güruh İyi seyirler dileyen Afroditin Ak mermerli şehrinde ak denizin ve Arşipelin Ve Knidos’un kaba konuşan kavgacı yiğitleri Ve yüce doruklu Karianın, üzüm yetiştirenleri Ve Lykialı çocukları Amazonların Ve yolunu kaybetmiş mecnun Danaolar Ve saçlarını tepelerinde toplayan Traklar Eski şarkılarını söyleyerek çıkıyorlar Leleglerin Hepaistosun mey dolu meyhanesinden Ve Kar kadınlar, ipekleri yerlerde sürünen Sarhoş eden dumanlarını savururlar etrafa Gözleri yaş dolu Anadolunun Gece inmiştir Afroditin çıplak bedenine Ay ışığı artık Knidos’un en yüksek ve en güzel yerinde Çocuklar çekilir elden ayaktan Akıllı kadınlar kapatır kapılarını geceye Sokaklarda miğferi püsküllü askerler, sarhoşlar ve kevaşeler Hep dans ediyor kendinden geçmişçesine Mekan Dionyssos’un mekanı Afroditin defne yapraklı mabedinin gölgesinde Ateşler duvarlara çiziyor esrik bedenlerini antika insanların Bronz heykeller gibi, Knidos’un dar sokaklı labirentlerinde Bir köşe başında bir kadın, sakalları gür iki adam Akhalı Bir başka sokakta, iki kadın Afrodizyaklı Heykelinin başında Praksiteles genç öğrencileriyle Aşk meşk içinde herkes, yer gök deniz ve adalar birbiriyle Genç kızlar ilahiler okuyorlar Ellerinde bereket saçan falluslar Ve nihayetinde Dyonissos Asma yapraklı saçlarından ersik ezgiler saçar Kafamı arıyorum Knidos’un çıkmazlarında İniltier, böğürmeler, ilahiler Tenim çizilmiş Knidosun azgın rüzgarlarında Ağzım bozulmuş Knidosun dar sokaklarında Sandalımın biri kayıp Bekliyorum gül parmaklı şafak ne zaman gülümser… |