Senin yüzün ne kadar da parlak Regina, kalbin gibi,
Siyahın esir aldığı kadın,sensizliğin tufanını yaşıyor kalbim.
Yoksulluğun yoksulluğumla yarışamaz.
Ne kadar da büyük hayal dünyan, öksüz Regina’m.
Senin kimsesizlik aynanda, yansımalarım hor görülür,
Genç bir kızın sahiline inen bir yabancıyım.
Dalyanlarda terminal yakalı miçolar.
Umudun adını sormuştun bana,
Umudun üçgen kollarında bir İsa muştusu asılı,
Kalbim paramparça olmuş sensizlikten
Ve ben ihanet ettim aslıma.
Reginanın Beyaz’ı duy sesimi,
Saplantılı halime sokak arasından bakıyorsun,
Gir haneme Regina, gir hadi…

***

Dikişi bozuk lisanımın, halatlar çok keskin.
Keskinliğin kaç tonunu yedi, “serseri yarınlar”
Düğmesi çıt kırıldı mantığımın.
Pudra kokuyor avuçların, pudra kokulu duvarlar.
Seni düşünmekten muhaciriyim kalbimin.
Haykırıyor uçurtması sol yanımın, gökyüzü şımarmış.
Şımartılmış âlem senden yana.
Reginanın Beyazı, az kaldı yokluğuna uçmama.
Aşkı sormuştun bana, aşığım diyorum anlasana,
Sorularım salkım salkım üvey kalbine,
Seviyorum diyorum, bir daha da aşkı sorma bana.

***

Karanlığın çıplak kaldığı yerde baharın duvağını kaldır,
Reçetesi yarım kalmış bir hastayım,
Dört kollu gölgeler seni benden kaçırmak sevdasında,
Regina’m, vişne dudaklarına dokunuyor rüzgâr,
Ayrılığın rengi ne kötü,
Reginanın Beyazı, sakın yalnız bırakma sevdiğimi.
Benim gidişim şimdi bir mumun aydınlığında yıkanıyor.
Erimeme az kaldı…


MG-KEFaret