Bombalar Uğur getirmezBaskı altında İngilizce konuştuğum Sancılı bir gündü Sevgilimle tavla oynuyorduk Israrla zar tutma diyordu bana Bense sadece Beşiktaş’ı tutuyordum Gel de anlat Sevgili de olsak minik tartışmalarımız olurdu O elektirikler kesildiğinde jenaratörü çalıştırırdı Bense uğur mumcu okurdum Hiç unutmam, Yine HES’iktir dediğim bir gün Hökümata bağlı özel bir şirket Karadeniz’de ağaçları kesiyordu Sus payı olarak Köylünün saçını da kesmişti Amerikan traşıyla fındık toplanmıyor ki Koyacaksın tası keseceksin Budur işte Hem fikir miyiz hocam - ağzın bal tutsun senin HES’iktir diyene kadar Daha neler var Mesela özelleştirmeler var Bir de bizim bir Niyazi abi var -sizden iyi olmasın Bu özelleştirme furyasında Pis para var diyerek Gitti check-up yaptırdı Bununla da yetinmeyip kendine mali analiz yaptırdı neymiş özelleşmek istiyormuş kaymakama dosyayı verdiğinde -efendim ilk etapta küçük ölçekli düşünüyorum Demiş… Kaymakam çay kaşığıyla kovalamış bunu Durur mu Niyazi abi kalkmış Ankara’ya gelmiş Birkaç gün de bende, bizde kaldı “yeğenim” diyor başka bir şey yemiyor. Abi az salatadan da al diyoruz “mersi” diyor yaşından utanmadan Ankara’da da o zaman bir kar var sorma gitsin Niyazi abi camdan bakıp cigarasını sararken - ulan avradı kaçan sokağa çıkmaz Diyor… Bizim hatun feminist tabii Vay sen misin “avrat” diyen Başlıyorlar tartışmaya Bizim ki kadın haklarından dem vuruyor Niyazi abi Beşiktaş’a sövüyor Bizimki Beşiktaş üç beş ikiyle oynamalı diyor Üçün beşin hesabını yapanın ne hakkı olacak Diyor Niyazi abi. Sonra yanıma geliyor. O esnada mutfakta Tabakları boğuyorum. Kollarımı özelleştireyim diyor Niyazi abi Saçmalama abi diyorum Hayırdır diyor Ya biri burnunu karıştırsa diyorum Kafama bir tane vuruyor - elinde nimet var deyyus Tuzluğa bakıyorum içli dışlı Ayaklarımı özelleştireyim o zaman Senin gitmediğin yere ayakların nasıl gitsin diyorum Haklısın diyor Yengen izin vermez hem… Yenge dediğine bakmayın Kendisi var Allah’ı yok - Tövbe de Pardon Allah’ı var kendisi yok Yenge demeye bin şahit lazım Bizi yan yana görenler “amcan mı” diye soruyor Bıyıklar fora anlayacağın Devletin içişlerine karışmak olmaz diyerek Dışişleri bakanlığına gitti Niyazi abi Elinde de papuç gibi pasaportla İşte o gün Tüm kitaplarda elektirik kesildi Tüm altı çizgili cümleler Sigara içti İşte tam da o gün Yani yirmi dört ocak bin dokuz yüz doksan üçte Yirmi yıllık bir sürgün yaşadı kalem Anlatmaya dilim yok Çünkü o gün tüm anlatılacaklar bombalandı Dudağımda ince bir çizgiydi bahar Ötesine geçsen uğur böcekleri Silecek gözyaşlarını İşte tam da o gün vazgeçtim yalnız olmaktan Umutsuzluk hissetmekten Karalar bağlamaktan Niyazi abi eve geldiğinde Ağlıyordu Yaşlarla değil kelimelerle ağlıyordu Etme desem edilmez Yapma desem yapılmaz Sigarayla süpürdüm çığlıklarını Öylesine tizdiler ki Hepsini kurşuna dizdiler Susmadık Niyazi abimle Ve sevgilimle Yanisi aşkla yazdık yirmi yılı Bombalar uğur getirmiyor efendiler Mumlar ekin yollara Yangınlar bağlayın dallarına Ama yılmayın Boyun eğmeyin susmayın çünkü o gün tüm yurda Koca bir ışık saçıldı Çıksan Umudundan görürsün Bombalar insan öldürür efendiler Fikirlere ölüm işlemez! |