Siz Bilmezsiniz Beni
bir erik ağacının arkasına saklanırken gülüşüm,
düğüm düğüm çözülür yüreğimdeki imgeler, güneşi doğmaz ilhamların, düşük yapar tüm umut ikonları, karanlıklar çökerken yüreklere. bekler anı yaşamak için zamanlar. bir hazan düşer bahçedeki çiçeğe... tane tane dökülür aklımdaki sevdalar, büklüm yollara düşer oyalanırım, kıvrım kıvrım akar dağları dolanırım, kırkı çıkmamış aşklara boyanırım, kırmızı kırmızı al al... yeşillerde gizlenir, sarı sıcakta kavrulurum ben. siz bilmezsiniz beni, düşüncelerim insana benzemez, hayallerim ipe sapa, gövdeye övgüye sığmaz, ben kendim yaşarım düşlerimi canım, ben kendim ölürüm gecelerimde... dudaklarında öldürebilirsin cümlelerini, ama yüreklerde asla... sen bilmezsin beni, ve içimden geçen düşleri. karanlık köşelerim vardır benim, ışığın görmediği... yakar ateşin yakamadığını sevdalar, eller veda için buluşurken, yürekler bin yıllık hasret çeker vuslata, temkinli yaklaşır sözler sevdaya: darılır diyedir belki gözleri, bir şiir daha koparken yürekten kim sevebilir ki acıyı? kim çekebilir ki bunca sancıyı? bir şiirden bir şairden başka. |