Önemsiz şeyler fihristi
Hızlı hızlı kaşıdım sırtımı
elimle değil duvarla... Yaslanıp bir kirişe öylece emanet ettim kendimi... Salt bir şiir değil ki çoraplarım da yoktu ayağımda (bir nevi aile geleneğidir bu) (dedem de sırtını ağaçlara sürterken) -bir dakika alt satıra geçiyorum (çıkartırmış çoraplarını) Tabii o zamanlar yünlü çoraplar ağaçlar bile yünlü; varlığından şüphe duyduğum bir adam küfürlere konu ebemi dut ağacı örerken görürmüş: ne desem yalan! Muhtemelen otobüsten huylandım, gıcık yapar bende toplu taşıma araçları; kimileri polenlerden kimileri tüylerden bense otobüslerden nem kapıyorum işte. Hapşırmıyorum ama intihar edebiliyorum. O ayakta dururken terlidir diye tutulmayan şeylere -maalesef adlarını bilmiyorum- kendimi defalarca asmaya çalıştım. En çok o sarışın kurtarmak için çabaladı. -Rahat bırakın kızı hayat öpücüğü versin dedim ama anlayan kim! Bir çocukluk hikâyesi uydurdum herkese; üniversitedeki dekana, lisedeki kumrala, mahalle bakalının yeni boşanmış kızına, yani herkese; sözde yalancı gebelikten doğurmuş annem beni - olmaz caanım öyle şey -valla diyorum (ama yemin etmiyorum) ""ee sonra" diyor herkes varsa çayımdan yudumlayıp yoksa da uzakları yutkunup devam ediyordum anlatmaya: birkaç ay sonra da dünyaya açmışım gözlerimi. - vardır bir hikmeti diyenler mi dersin - Tövbe, tövbe... diye küfüre göz kırpanlar mı dersin! Ama bunlar önemsiz çünkü hızla kaşıdım sırtımı elimle değil duvarla |