" şimdi ölmem gerekiyor "çırılçıplak bakma bana, olur ya utanır gözlerimde kahverengi anlamanı beklemiyorum gözyaşlarımdan geçen kıskançlığı beni, bıraktığın yerde bulduğun gün unuttum seni güneşe ilk sokulduğun gün unuttum seni keşke, saçlarında ki şımarıklığı kusup da sevebilseydin beni yok öyle bedavadan üzülmek asya ya, yalandan kurduğun bu düzeni adam gibi yıkacaksın ya da, sevdanın kafasına bir kurşun sıkacaksın susmak da tercihtir, masal anlatmak da, tütün sarısı parmaklara beyazın berraklığını hiç bir aşk, gürültü çıkararak intihar etmez şehrine kanat çırpan ebabil tasvirli kuşların, bütün oynaşmalarını öldürmemi düşünmeyi bırak, kırmızı ışık da bile geçmem artık üç adım voltasında ilave ölümler içerden sordurdun mu öksürük nöbetlerimin sıklığını ? yoksa unuttun mu yine, yüzümün asıklığını ? yanağımı ıslatmadan ağlıyorum hâlâ susarsan söz veriyorum, sana bir kaç sandık hüzün çeyizleyip göndereceğim yılkı atlarıyla gülümseyerek gideceğim göçünü derlemiş son göçmen kuşunun kırık kanatlarıyla bana biraz daha ihanet istifle asya, günü geldiğinde alayım diye tavan arasından şimdi ölmem gerekiyor, sorgulamadan gözlerimin kısıklığını günahlarını da içine alacak bir tümülüs yığ bana sen öylece kal ve hoşçakal asya... ------- aras --------------- |